Edebiyat-Toplum İlişkisi
- Edebiyat, sözlü ve yazılı ürünler sayesinde toplumun duygu, düşünce ve hayallerini; sosyal yaşamı, inançları ve değerlerini günümüze ulaştırır.
- Günlük hayatta toplumu ilgilendiren her konu edebiyatın konusu olabilir: Siyasal gelişmeler, savaşlar, göçler, din be medeniyet değişiklikleri…
- Dil, zihniyet, aile, sosyal çevre, fikir ve inançlar toplumsal katkıyla inşa edilir ve sanatçı, eserini üretirken toplumdan bağımsız hareket edemez.
- Edebiyat ve toplum birbirini etkiler ve geliştirir.
EDEBİ AKIMLAR
- Dünya edebiyatlarında gerek milli gerekse evrensel düzeyde yeni ve farklı edebi anlayışları ve bu anlayışların belli bir süre geçmesiyle uygulanmaya başlanır ve kümelenirler.
- Edebi akımların genellikle çıkış nedeni, kendisinden bir önceki akımın işlevini yitirmiş olmasıdır. Sonuçta çıkan her medeniyet fikri veya sosyal hareket, doğma, büyüme ve sönme evrelerinden geçer.
- Edebi akımlar çoğunlukla bir felsefi düşünceden beslenir ve bu sanat görüşlerinin resim, müzik, mimari, edebiyat gibi alanlarda ilkeleri belirlenmiş bir disiplin olarak ortaya konmasıyla Batı’da sanat akımları oluşturulmuştur.
- Edebi ederler bir sanat anlayışı doğrultusunda yazılır.
1. Klasisizm
- 16. yüzyılın sonlarına doğru Fransa’da ortaya çıkmıştır.
- Fransa’da monarşinin güçlenmesi bu akımın ortaya çıkmasında etkili olmuştur.
- Eski Yunan ve Latin edebiyatlarını örnek alan bir akımdır buna bağlı olarak bu akım sanattaki kural ve ilkelere sıkı sıkı bağlıdır.
- Akla, sağduyuya, ahlak ilkelerine büyük önem verilip, insanın değişmeyen duygularına yönelir.
- Bu akımda duygu ve düşünce önemli değildir.
- Konularını tarihten ve mitolojiden alır.
- Kahramanlar soylular arasındandır.
- Dilde mükemmellik amaçlanır; akıcı, yalın ve duruluk önemlidir.
- Kaba ve çirkin sözlere yer verilmez.
- Sanatçı eserde kişiliğini gizler.
- Bu akımdan etkilenmiş sanatçılar şu kişilerdir: Bouileau, Corneille, Racine, Moliere, La Fontaine, Fenelon, Madam de la Fayette; Şinasi ve Ahmet Vefik Paşa.
2. Romantizm
- 18. yüzyılın ortalarında ortaya çıkmiştir.
- Klasisizme tepki olarak çıkmıştır.
- Bu akımda duygular, din ve tabiat önemlidir.
- Konular ya günlük hayattandır ya da milli tarihtendir.
- İyi-kötü, hayal-gerçek gibi karşıtlıklardan yararlanılır.
- Kahramanlar her kesimden olabilir.
- Sosyal çevre ve doğa betimlemelere yer verilir.
- Toplum için sanat anlayışı vardır.
- Bu akımdan etkilenmiş sanatçılar şu kişilerdir: Victor Hugo, Lamartine, Goethe, Schiller, Puşkin; Namık Kemal, Ahmet Mithat Efendi ve Abdülhak Hamit Tarhan’dır.
3. Realizm
- 19. yüzyılın ortalarında ortaya çıkmıştır.
- Romantizm akımına tepki olarak ortaya çıkmıştır.
- Bu akımda gerçekçi gözlemlere önem verilir.
- Bu akımda sanatçılar eserlerinde işlevsel betimlemeler yaparlar.
- Kahramanlar toplumun her kesiminden olabilir.
- Yazar eserde kişiliğini gizler.
- Sanatçının bir mesaj verme katkısı yoktur.
- Kurallara uygun, sağlam ve akıcı bir üslup vardır.
- Bu akımdan etkilenmiş sanatçılardan bazıları: Balzac, Flaubert, Stendal, Dostoyevski, Tolstoy, Gogol, Jack London, Hamingway; Sami Paşazade Sezai, Recaizade Mahmut Ekrem, Halit Ziya Uşaklıgil, Mehmet Rauf, Refik Halit Karay, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Reşat Nuri Güntekin, Memduh Şevket Esendal.
4. Natüralizm
- 19. yüzyılda Fransa’da ortaya çıkmıştır.
- Evrende olup bitenlerin nedensellik çerçevesinde ele alınmasının sonucudur.
- Bu akımdaki sanatçılar realizmin gerçeği yansıtmada yetersiz bulurlar. Natüralistler doğayı anlatırken deneysel yöntemlerle anlatırlar.
- Bu akıma göre aynı nedenler aynı sonuçları doğurur.
- Kişinin iradesinin irade ile değil; soya çekim ve sosyal çevre belirler.
- Kahramanlarının ait olduğu çevrenin dili ile konuşturur, sokak dili edebiyata girer.
- Bu akımdan etkilenen kişiler: Emile Zola, Guy de Maupassant; Beşir Fuat, Nabızade Nazım ve Hüseyin Rahmi Gürpınar.
5. Parnasizm
- 19. yüzyılda Fransa’da ortaya çıkmıştır.
- Bir şiir akımıdır.
- Şiirde gerçekliği savunurlar.
- Ölçü, uyak, ses uyumu gibi ögelerle oluşturulan biçim mükemmelliğini önemserler.
- Romantizme karşı olarak oluşturulmuş ve duygu ve hayalden değil de gerçeklik ön plandadır.
- Sanat sanat için anlayışı vardır.
- Konu genelde ya tarihten ya yabancı veya uzak ülkelerden alır.
- Bu akımdan etkilenen kişiler: Gautier, Banville, Lisle, Coppee, Heredia; Cenap Şehabettin, Tevfik Fikret, Yahya Kemal.
6. Sembolizm
- 19. yüzyılın ikinci yarısında Fransa’da ortaya çıkmıştır.
- Sanat sanat için anlayışını benimser.
- Şiirde müzikaliteye ve anlam kapalılığına önem verir.
- Bu akımdan etkilenen kişiler: Baudelaire , Mallarme, Valery; Cenap Şehabettin, Ahmet Haşim, Cahit Sıtkı Tarancı, Ahmet Hamdi Tanpınar, Ahmet Muhip Dıranas.
DİL BİLGİSİ
Birleşik Kelimeler
- Ses düşmesine uğrayan birleşik kelimeler bitişik yazılır: Niçin.
- Biraz, birçok, birçoğu, birkaç, birkaçı, birtakım, herhangi vb. benzersizlik sıfatı ve zamirleri gelenekleşmiş olarak bitişik yazılır.
- Etmek, edilmek, eylemek, olmak, olunmak yardımcı fiilleriyle kurulan birleşik fiiller, ilk kelimesinde herhangi bir ses düşmesi veya türemesine uğramazsa ayrı yazılır örneğin: kabul etmek.
- Özgün biçimleri tek heceli bazı Arapça kökenli kelimeler etmek, edilmek, eylemek, olmak, olunmak yardımcı fiilleriyle birleşirken ses düşmesine, ses değişmesine veya ses türemesine uğradıklarında bitişik yazılır, örneğin: hapsolmuş.
- Bir toplumun yöneticisi anlamındaki başı sözüyle oluşturulan belirtisiz isim tamlamalarıyla birleşik yazılır, örneğin: elebaşı.
- -a, -e, -ı, -i, -u, -ü zarf-fiil ekleriyle bilmek, vermek, kalmak, durmak, gelmek ve yazmak fiiller bitişik yazılır, örneğin: onayabilmek.