Tiyatro
Bir sahnede, belli bir seyirci topluluğunun önünde oyuncular tarafından canlandırılan ve bunun için yazılmış edebi türdür. Bu eserlerde örgü, zaman, yer, çatışma ve kişiler temel unsurlardır.
- Anlatım genellikle diyalog şeklindedir.
- Olayların gelişimine gire ana bölümler yani perde ve bu ana bölümlerin içindeki küçük bölümler yani sahne denir.
- Oyuncular metindeki yazıları kendi tarzlarına ve kabiliyetlerine göre canlarıdırlar.
- Modern tiyatroda efekt, ışık vb. Uygulamalar; metin çerçevesinde yazar, yönetmen, yapımcı, oyuncu, tasarımcı ve teknik ekibin iş birliğiyle gerçekleştirilir ve yorumlanır.
1. CUMHURİYET DÖNEMİ
- Bu dönemde diğer yıllarda gelişen tiyatro bu dönemde de açılan devlet konservatuvarları , devlet tiyatroları, şehir tiyatroları ile güçlenerek devam etmiştir.
a. 1923-1950 arası
- Bu dönemde tiyatro daha çok, Cumhuriyet değerlerinin halka aktarılmasında araç olarak kullanılmıştır.
- Batı alanında gelişmek istenilen konular halka tiyatro yardımı ile iletilmiştir.
- Konu: Batılılaşma, Türk tarihi, Kurtuluş Savaşı, eski ve yeni yaşam biçimlerinin çatışması…
Musahipzade Celal, Fermanlı Deli Hazretleri; İbnürrefik Ahmet Nuri Sekizinci, Hisse-i Şayia; Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu, İnanmak; Reşat Nuri Güntekin, Taş Parçası; Nahid Sırrı Örik, Sönmeyen Ateş; Faruk Nafiz Çamlıbel, Akın…
b. 1950-1980 arası:
- Bu dönemde tiyatro teknik acıdan ilerleyip, işlenen konu bakımındansa çeşitlenmiştir.
- Bu dönemde sadece yerli oyunların aksine hem çeviri oyunlar hem de uyarlama olan müzikli oyun türünde eserler verilmiştir.
- Dil yalındır.
- Konular genellikle, yurt sorunları, kadının toplum yaşamındaki yeri, köy, töre, kuşak çatışması vb.
- Bu dönemde yazılan bazı tiyatrolar: Ahmet Kutsi Tecer, Koçyiğit Köroğlu; Cevat Fehmi Başkurt, Buzlar Çözülmeden; Adalet Ağaoğlu, Çatıdaki Çatlak: Orhan Asena, Hürrem Sultan…
2. DÜNYA EDEBİYATI
- İlk tiyatro örneği, Eski Yunanda görülmüştür. Bunlar: Aiskhylos, Zincire Vurulmuş Prometheus; Sophokles, Kral Oidipus.
- İngiliz Edebiyatında: Shakespeare, Romeo ve Juliet; George Bernard Shaw, Kırgınlar Evi; Samuel Beckett, Mutlu Günler.
- Fransız Edebiyatında: Racine, Andromaque; Corneille, Le Cid; Moliere, Cimri; Victor Hugo, Herani.
- Alman Edebiyatında: Schiller, Wilhelm Tell; Goethe, Faust.
- Rus Edebiyatında: Gogol, Müfettiş; Çehov, Üç Kız Kardeş.
DİL BİLGİSİ
ANLATIM BOZUKLUĞU
BÖLÜM -2-
1. Yüklem Eksikliği
- Genellikle sıralı cümlelerde olur. Bir yüklemin iki cümleyi de karşılayamıyor durumunda olur.
ör. Yaptıklarıyla bize zarar mı veriyor yarar mı anlamadık.
– Yaptıklarıyla bize zarar mı veriyor yarar mı sağlıyor anlamadık.
ör. Tiyatroyu az, sinemayı hiç sevmez.
– Tiyatroyu az sever, sinemayı hiç sevmez.
2. Özne Eksikliği
ör. Sınıfta kargaşa yok, bugün oldukça sakin.
– Sınıfta kargaşa yok, sınıf bugün oldukça sakindir.
ör. Vatandaşın en büyük güvencesi basındır ve ondan çok şey beklemektedir.
– Vatandaşın en büyük güvencesi basındır ve vatandaş ondan çok şey beklemektedir.
3. Nesne Eksikliği:
ör. Ne zaman buradan uzak kalsam hemen özlüyorum.
– Ne zaman buradan uzak kalsam burayı hemen özlüyorum.
4. Tümleç Eksikliği
- Dolaylı, Zarf, Edat tümleci söylenmediğinde meydana gelir.
5. Ek Eylem Eksikliği
- -dır, -dir ek eyleminin düştüğü sıralı veya bağlı cümleler de meydana gelir.
ör. Becerikli bir insan fakat yaptığı işi yarım bıraktı.
– Becerikli bir insandır fakat yaptığı işi yarım bıraktı.
ör. Pizza çok lezzetli ama sıcak değildi.
– Pizza çok lezzetliydi ama sıcak değildi.
6. Zaman ve Kişi Uyumsuzluğu
ör. Abim müzik dinliyor, biz televizyon izliyorduk.
* Burada “dinliyor” basit zamanlı fakat “ izliyorduk” birleşik zamanlıdır. Bir zaman uyumsuzluğu söz konusudur.
7. Eklerin Yanlış Kullanımı
ör. Fabrika, yıkanılabilir duvar kağıtları üretiyor.
* “Yıkanılabilir” değil de “yıkanabilir” denmeli.
ör. Koca çocuk konuşmasını bilmiyor.
Eğer “- ması, -mesi” yerine “-meyi” getirilebiliyorsa, anlatım bozukluğu vardır.
8. Çatı Uyuşmazlıkları
ör. ehrimiz iyi tanıtılmasıyla turist sayısında artış sağladı.
* Yüklem ve yan cümlecikteki yüklemler etken – edilgenlik bakımından bir olmalı.
– Şehrimizin iyi tanıtılmasıyla turist sayısında artış sağlandı.
9. Tamlama Yanlışları
- Belirtili isim tamlamalarının arasına sıfat girebilir fakat belirtisiz isim tamlamalarının arasına sıfat giremez.
ör. Sağlık Eski Bakanı
Eski Maliye Bakanı
ör. O binayı ne gördüm ne de yerini bilirim.
– O binayı ne gördüm ne de o binanın yerini bilim.
* Burada tamlayan eksikliğinde kaynaklı bir anlatım bozukluğu söz konusudur.
10. Özne-Yüklem Uyuşmazlığı
Ben -> Sen , Ben -> O , Ben -> Onlar: BİZ
Sen -> O , Sen -> Onlar: SİZ
ör. Annem ve ben seni burada bekleyeceğim.
– Annem ve ben seni burada bekleyeceğiz.
11. Tekillik- Çoğulluk
- Hangi durumlarda tekil hangi durumlarda çoğul kullanılacağına oluşan anlatım bozukluğudur.