Cumhuriyet Devri

CUMHURİYETİN İLANI (29 Ekim 1923)
Nedenleri :
- TBMM’nin milli egemenliğe dayanması.
- Milli egemenliğin ancak cumhuriyetle mümkün olması.
- TBMM’nin Batı’yı örnek alması .
- Saltanatın kaldırılmasıyla devlet başkanlığı sorununun ortaya çıkması.
- Meclis Hükümeti sistemine göre bakanların seçimle belirlenmesi, bir hükümet kurulmasının çok uzun sürmesi ve icraatların gecikmesi.
- 1923 sonbaharında Bakanlar Kurulu’nun görevden ayrılması ve bir hükümet sorununun ortaya çıkması.
Cumhuriyet‘in İlanının Sonuçları :
- Rejim hakkındaki tartışmalar sona ermiştir.
- Anayasada şu değişiklikler olmuştur:
- Türkiye’nin yönetim şekli cumhuriyettir.
- Devletin dini İslam’dır.
- Resmi dil Türkçe’dir.
- Mustafa Kemal, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaşkanı olmuştur.
- Cumhurbaşkanını meclisin seçmesi kesinleşmiştir.
- Cumhurbaşkanının seçilmesi ile devlet başkanlığı sorunu sona ermiştir.
- M. Kemal, İsmet Paşa’ya hükümet kurma görevini vermiştir.
- TBMM başkanlığına Fethi Bey seçilmiştir.
- Meclis hükümeti yerine kabine sistemine geçilmiştir.
HALİFELİĞİN KALDIRILMASI (3 Mart 1924)
Nedenleri :
- Cumhuriyetin ilanı ve cumhurbaşkanının seçilmesi ile halifeliğin bir rolünün kalmaması.
- Eski rejim taraftarlarının sığınabilecekleri tek makam olarak halifeyi görmesi.
- TBMM’deki bazı vekillerin Halife’yi TBMM’nin üstünde kabul etmesi.
- Halife Abdülmecid Efendi’nin talimatlara uymaması ve yetkilerini aşacak uygulamalara girişmesi.
- Batı’yı kendine örnek alan bir ülkede halifeliğin, laikliğe ve çağdaşlaşmaya engel olabileceği endişesi.
- Ağa Han ve Ali Han’ın İsmet Paşa’ya Halife’nin korunması için yazdıkları mektubun İsmet Paşa’dan önce Tanin Gazetesi’nin eline geçmesi ve bunun gazetede yayınlanması.
3 Mart 1924’te şu kararlar alınmıştır:
- Halifelik kaldırılmıştır.
- Şer’iye ve Evkaf Vekâleti kaldırılmış, daha sonra yerine, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü kurulmuştur.
- Erkân-ı Harbiye-i Umûmiye Vekâleti kaldırılmış, yerine Genelkurmay Başkanlığı kurularak, asker siyasetten uzaklaştırılmıştır.
- Tevhid-i Tedrisat Kanunu kabul edilmiş eğitimde birlik ve laiklik sağlanmıştır.
- Osmanlı Hanedanı üyelerinin sınır dışına çıkarılması kararlaştırılmıştır.
Sonuçları :
- Laikliğe geçişin en önemli aşaması tamamlanmıştır.
- Türkiye Cumhuriyeti’nin karakteri tam olarak ortaya konmuştur.
- Türkiye’de ümmetçilik arayışları sona ermiştir.
- Ulusal egemenlik güç kazanmıştır.
- İnkılapları gerçekleştirilmek için zemin hazırlanmıştır.
1924 ANAYASASI (20 Nisan 1924)
- Cumhuriyetin ilanı ile Türk Devleti’nin rejimi belirlenmiş ve eski anayasa ihtiyaçları karşılayamaz olmuştur. Bu nedenle 1924’te yeni bir anayasa hazırlanmıştır.
- 1924 Anayasası 105 maddeden oluşmuştur.
1924 Anayasası’nın Bazı Maddeleri Şunlardır :
- Egemenlik kayıtsız şartsız, milletindir.
- Devletin yönetim şekli cumhuriyettir.
- Devletin dini İslam, başkenti Ankara resmi dili Türkçe’dir.
- Devletin rejimi, başkenti ve bayrağı değiştirilemez.
- Seçilme hakkı yalnız erkeklere aittir.
- Cumhurbaşkanı dört yılda bir meclis tarafından ve meclis içinden seçilir.
- Üst üste aynı kişi iki kez cumhurbaşkanı olabilecektir.
- TBMM üyeleri dört yılda bir seçilir. Seçme yaşı 22, seçilme yaşı ise 30’dur.
- Seçme ve seçilme hakkı yalnız erkeklere aittir.
- Yasama, yürütme ve yargı yetkisi TBMM’nin denetimi altındadır.
- Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm vatandaşları kanun önünde eşittir.
1924 Anayasası’nda Yapılan Değişiklikler :
- “Devletin dini İslam’dır” maddesi 1928’de anayasadan çıkarılmıştır.
- 1937’de Atatürk İlkeleri anayasaya girmiştir.
- Seçme yaşı 22’ye çıkarılmıştır.
- Kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkı verilmiştir.
- Ormanlar devletleştirilmiştir.
- Toprak reformu gerçekleşmiştir.
Not: Türkiye Cumhuriyeti’nin en uzun ömürlü olan ve en çok değişiklik yapılan anayasası 1924 Anayasası’dır.
ÇOK PARTİLİ HAYATA GEÇİŞ DENEMELERİ
Birinci mecliste;
- Tesanüt Grubu,
- Halk Zümresi ve Islahat Grubu,
- Müdafaa-i Hukuk Grubu,
- İstiklâl Grubu adlarında gruplar oluşmuştur.
- Atatürk, 151 milletvekili ile Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Grubu’nu kurmuştur (Mayıs 1921). Başkanı da M. Kemal olmuştur.
- Mecliste Birinci ve İkinci Grup adlarında ayrılmalar meydana gelmiştir.
- Seçimlerin yenilenmesi kararı alınmıştır (1 Nisan 1923).
- Seçimden sonra M. Kemal, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Grubu yerine, Halk Fırkası’nı kurmuş (9 Eylül 1923), başkanlığına da M. Kemal seçilmiştir. Cumhuriyetin ilanından sonra parti “Cumhuriyet Halk Partisi” adını almıştır.
- Seçimlerde çoğunluk olarak M. Kemal taraftarları kazanmış, İkinci Grup meclise girememiştir.
- Askerlerin görevlerini sürdürdükleri bir sırada milletvekili olamayacakları bir kanunla kabul edilmiştir (19 Aralık 1924).
- Kazım Karabekir Paşa, Refet Paşa ve Ali Fuat Paşa ordudan ayrılmıştır.
A) TERAKKİPERVER CUMHURİYET FIRKASI (17 Kasım 1924)
- Kazım Karabekir Paşa, Ali Fuat Paşa, Cafer Tayyar Paşa, Adnan Bey, Rauf Bey, Refet Bey Cumhuriyet Halk Fırkası’nın icraatlarına karşı çıkmışlardır. Terakkiperver Cumhuriyet Partisi: KARAR (Kazım Karabekir, Adnan Adıvar, Refet bele, Ali Fuat Cebesoy, Rauf Orbay)
- Muhalifler Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası adında yeni bir parti kurmuşlardır.
- Başkanlığına Kazım Karabekir seçilmiştir.
- Dine saygılı olduğunu söyleyen bu partiye eski rejim taraftarlarından büyük destek gelmiş ve kısa sürede güçlenmiştir.
- Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’ndan cesaret alanlar, Şeyh Said önderliğinde rejim karşıtı bir isyan çıkmıştır.
- Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası isyanda rolü olduğu gerekçesi ile kapatılmıştır (5 Haziran 1925).
Şeyh Said İsyanı (13 Şubat 1925)
İsyanın Çıkış Nedenleri:
- İnkılapların başlaması ve eski rejim taraftarlarının bunu hazmedememesi.
- Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın takip ettiği politika.
- İngiltere’nin Güney Doğu Anadolu halkını Türkiye Cumhuriyeti aleyhine kışkırtması ve bir Kürdistan Devleti kurma çabaları.
- Saltanat ve hilafetin kaldırılması.
- Şeyh Said İsyanı 13 Şubat 1925’te başlamıştır.
- İsyan Erzurum, Elazığ, Bitlis ve Muş’a kadar yayılmıştır.
- Ali Fethi Hükümeti isyanı bastıramayınca istifa etmiştir.
- Yeni hükümeti İsmet Paşa kurdu ve isyan alınan tedbirlerle bastırılmıştır.
İsyanın Sonuçları:
- Takrîr–i Sükun Kanunu çıkarılmış (4 Mart 1925), kanun, 1929’a kadar geçerli olmuştur.
- İstiklâl Mahkemeleri tekrar işlemeye başlamıştır.
- Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası isyanda rolü olduğu gerekçesi ile kapatılmıştır (5 Haziran 1925).
- Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmaya yönelik ilk isyan hareketi başarılı bir şekilde bastırılmıştır.
- İngiltere, Musul meselesini kendi lehine çözebilmek için avantaj sağlamıştır.
- Çok partili hayata geçişin ilk denemesi başarısızlıkla sonuçlanmıştır.
- İsyan, Türkiye’de demokrasiye geçme zemininin henüz hazır olmadığını göstermiştir.
- Ali Fethi Bey Hükümeti istifa etmiş, İsmet Paşa Hükümeti kurulmuştur.
Not: Şeyh Said İsyanı, Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmaya yönelik ilk isyan hareketidir. Bu yönüyle 31 Mart Olayı’na benzer.
Mustafa Kemal’e Suikast (16 Haziran 1926)
- Eski rejim taraftarları, M.Kemal’i ortadan kaldırırlarsa yeni rejimin sona ereceğine inanmışlardır.
- Bu nedenle M.Kemal’e İzmir’de bir suikast planlanmıştır.
- Suikastın haber alınması üzerine suikastçılar yakalanmış ve suikastı planlayanlar İstiklâl Mahkemeleri tarafından cezalandırılmışlardır.
Not : Bu suikast girişimi M.Kemal’in şahsında yeni rejime karşı yapılmış bir harekettir.
B) SERBEST CUMHURİYET FIRKASI (12 Ağustos 1930)
- Ekonomik görüşlerde ayrılan muhalifler M.Kemal’in isteğiyle Serbest Cumhuriyet Fırkası’nı kurmuşlardır (12 Ağustos 1930).
- Başkanlığına Fethi Bey getirilmiştir.
- Parti, ekonomide liberalizmi savunmuştur.
- İnkılaplara karşı olanlar Serbest Cumhuriyet Fırkası’na girmişlerdir.
- Laiklik, inkılaplar ve cumhuriyet aleyhine gösteriler başlamıştır.
- Belediye seçimleri yapıldı ve seçimleri büyük bir çoğunlukla Cumhuriyet Halk Fırkası kazanmıştır.
- Fethi Bey, Serbest Cumhuriyet Fırkası’na eski rejim taraftarlarının katılmasından endişe etmiş ve partisini 18 Aralık 1930’da kapatmıştır.
- İkinci kez çok partili hayata geçiş denemesi de başarısız olmuştur.
- 1946 yılına kadar bir daha, çok partili hayata geçiş denemesi yapılmamıştır.
Menemen Olayı (23 Aralık 1930)
- Derviş Mehmet ve adamları Menemen’de isyan etmişlerdir.
- İsyanı bastırmaya gelen Asteğmen Kubilay, isyancılar tarafından öldürülmüştür.
- Menemen İsyanı bastırılmıştır.
Not : Menemen Olayı, Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın kapatılmasının çok yerinde bir davranış olduğunu göstermiştir.
C) ÇOK PARTİLİ HAYATA KESİN GEÇİŞ
- Türkiye, Birleşmiş Milletler’de söz sahibi olmak istemiştir.
- Birleşmiş milletlerin çoğu da demokrasi ile yönetilen ülkelerden oluşmuştur.
- İsmet İnönü, ikinci bir partinin kurulmasına izin vermiştir.
- Milli Kalkınma Partisi adında yeni bir parti kurulmuş, böylece çok partili hayata kesin olarak geçilmiştir (18 Temmuz 1845).
- Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan Cumhuriyet Halk Partisi’nden ayrılıp Demokrat Parti’yi kurmuşlardır (7 Ocak 1945)
- 1946’da açık oy, gizli tasnif ile Cumhuriyet Halk Partisi seçimleri kazanmıştır.
- 1948 yılında Millet Partisi adında yeni bir parti daha kurulmuştur.
- 1950’deki seçimleri gizli oy, açık tasnif ile büyük bir çoğunlukla Demokrat Parti kazanmıştır.
Not : Cumhuriyet Halk Partisi’nden sonra iktidara gelen ilk parti Demokrat Parti’dir.
İNKILAPLAR
Atatürk’e göre inkılap; Mevcut kurumların zorla değiştirilerek, Türk Milleti’ni çağın gerisinde bırakan kurumların yerine çağdaş ve en yüksek uygarlığın ihtiyaçlarına göre yenilerinin kurulması hareketidir.
Atatürk İnkılapları’nın Amaçları:
- Türkiye’yi çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkarmak.
- Türk Milleti’nin refah seviyesini yükseltmek.
- Modern Avrupa ile Türkiye’yi bütünleştirmek.
- Modern uygarlıkların değer yargılarını Türkiye’ye yerleştirmek.
- Türkiye’de milli egemenliği yerleştirmek.
- Türkiye’de demokrasinin yerleşmesini sağlamak.
- İhtiyaçlara cevap veremeyen eski rejimin kurumlarını değiştirerek yerine çağdaş kurumları kurmak.
- Atatürk İlkeleri’nin yerleşmesini sağlamak.
A) SİYASİ ALANDA YAPILAN İNKILAPLAR
- Saltanat kaldırılmıştır (1 Kasım 1922).
- Ankara, başkent yapılmıştır (13 Ekim 1923).
- Cumhuriyet ilan edilmiştir (29 Ekim 1923).
- Halifelik kaldırılmıştır (3 Mart 1924).
- Çok partili rejime geçiş denemeleri yapılmıştır:
– Cumhuriyet Halk Partisi.
– Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası.
– Serbest Cumhuriyet Fırkası.
B) HUKUK ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR
Nedenleri:
- Hukukta iki başlılığın olması ve karmaşaya neden olması (Şer’î Hukuk ve Örfî Hukuk).
- Din, mezhep, tarikat ve milliyet farklılıklarından dolayı hukuk birliliğinin bulunmaması.
- Müslüman olmayanların kendilerine ait hukuklarının olması.
- Ceza Hukuku’nun şahısların güvenliğini sağlamada yetersiz olması.
- Evlenme, boşanma, miras konularında herkesin kendi dini kurallarına göre hareket etmesi.
- Mahkemede tek yargıcın bulunması.
- Ekonomik yaşamı düzenleyen kuralların yetersizliği.
- Kadınların haklarını koruyan kanunların yetersizliği.
- Türkiye Cumhuriyeti’nin laik bir karakter kazanma yolunda olması ve kendine Avrupa’yı örnek alması.
Hukuk Alanında Yapılan İnkılaplar Şunlardır :
- İlk anayasamız olan Teşkilat-ı Esasiye yayınlanmıştır (20 Ocak 1921).
- Cumhuriyetin ilanından sonra 1924 Anayasası kabul edilmiştir (20 Nisan 1924).
- İsviçre Medeni Kanunu kabul edilmiştir (17 Şubat 1926).
- İsviçre’den Borçlar Kanunu (8 Mayıs 1928),
- Almanya’dan Ticaret Kanunu (10 Mayıs 1928),
- İtalya’dan Ceza Kanunu (1 Temmuz 1928) alınmıştır.
- Fransa’dan İdare Hukuku alınmış ve bazı değişiklikler yapılarak uygulamaya konulmuştur.
- Belediye Kanunu ile kadınların belediye seçimlerinde seçmen olmalarına izin verilmiştir (30 Nisan 1930).
- Kadınlara muhtar seçme ve köy ihtiyar heyetine seçilme hakkı verilmiştir (26 Ekim 1933).
- Kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkı verilmiştir (5 Aralık 1934).
Not : 1935 yılında yapılan seçimlerde meclise 18 kadın milletvekili girmiştir. BMV: Kadınlara 1930’da Belediye, 33’te Muhtarlık, 34’te milletVekili seçme ve seçilme
İsviçre Medeni Kanununun Kabul Edilmesinin Nedenleri :
- İsviçre Medeni Kanunu’nun Avrupa’daki medeni kanunların en yenisi olması.
- Demokratik olması.
- Akılcı ve pratik çözümler sunması.
- Avrupa medeni kanunlarının tümünden yararlanılmış olması.
- Aile hukukunun kadın-erkek eşitliğine dayanması.
İsviçre Medeni Kanununun Kabul Edilmesinin Sonuçları :
- Birden fazla kadınla evlenmek yasaklanmıştır.
- Resmi nikah zorunlu hale getirilmiştir.
- Küçük yaşta evlenmeler kaldırılmıştır.
- Temsilci yöntemiyle evlenmek yasaklanmıştır.
- Boşanma konusunda erkeğe tanınan haklar kadına da tanınmıştır.
- Boşanma halinde kadının hakları güvence altına alınmıştır.
- Boşanma, belli şartlara bağlanmıştır.
- Miras hukukunda kadın-erkek eşitliği sağlanmıştır.
- Azınlıklar Lozan’da elde ettikleri haklardan vazgeçmişlerdir.
- Hukukta birlik sağlanmıştır
- Kadın-erkek arasındaki sosyal ve ekonomik eşitsizlikler sona ermiştir.
- Kadınlara her işe girme hakkı verilmiştir.
- Hukuk bakımından din ve mezhep farklılığı kaldırılmış ve vatandaşlar hukuk önünde eşit kabul edilmiştir.
- Müslüman olmayanların Türk vatandaşı olarak kabul edilmesi ile müslüman olmayanlara da tüm haklardan yararlanma imkanı verilmiş, böylece Avrupa’nın iç işlerimize karışması önlenmiştir.
C) LAİKLİK ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR
- Saltanat kaldırılmıştır (1 Kasım 1922).
- Halifelik kaldırılmıştır (3 Mart 1924).
- Şer’iye ve Evkaf Vekâleti kaldırılmıştır (3 Mart 1924).
- Tevhid-i Tedrisat Kanunu kabul edilmiş ve eğitimde laiklik uygulanmıştır (3 Mart 1924).
- Tekke, zâviye ve türbeler kapatılmıştır (30 Kasım 1925).
- Medeni Kanun kabul edilmiştir (17 Şubat 1926).
- Anayasada laikliğe aykırı bulunan maddeler çıkarılmıştır. 1924 Anayasası’nın 2.maddesindeki “Devletin dini İslam’dır” ve 26.maddesindeki “TBMM’nin şer’i hükümleri yerine getireceği” şeklindeki hükümler kaldırılmıştır (10 Nisan 1928).
- Atatürk’ün altı ilkesinin “Türkiye Devleti; cumhuriyetçi, milliyetçi, halkçı, devletçi, laik ve inkılapçıdır” şeklinde anayasada yer alması kabul edilmiştir (5 Şubat 1937).
D) EĞİTİM ve KÜLTÜR ALANINDAKİ İNKILÂPLAR
- Tevhid-i Tedrisat Kanunu kabul edilmiştir (3 Mart 1924).
Böylece:
- Öğretim birleştirilmiş ve Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanmıştır.
- Medreseler kapatılmıştır.
- Din görevlisi yetiştirmek için İmam-Hatip Okulları ve İlahiyat Fakültesi açılması kararlaştırılmıştır.
- Eğitiminde laikleşme sağlanmıştır.
- Azınlık ve yabancı okulların dini ve siyasi amaçlı öğretim yapmalarına engel olunmuş, sınıflarında ve ders kitaplarında dini işaret ve sembollerin kullanılması yasaklanmıştır.
- Yabancı okullara Türkçe dersleri konmuş ve derslerin Türk öğretmenler tarafından verilmesi kararlaştırılmıştır.
- Topkapı Sarayı müze haline getirilmiş ve Etnoğrafya Müzesi açılmıştır (1924).
- Maarif Teşkilatı Hakkında Kanun kabul edilmiştir (2 Mart 1926). Bununla:
- İlköğretim herkes için zorunlu hale getirilmiştir.
- Devletten izinsiz okul açılamayacağı belirtilmiştir.
- Çağdaşlığa aykırı olan dersler programlardan çıkarılmıştır.
- Latin Harfleri kabul edilmiştir (1 Kasım 1928). Böylece:
- Avrupa ile yakınlaşmada önemli bir adım atılmıştır.
- Okuma-yazma oranı ve buna paralel olarak da kitap basımı artmıştır.
- Millet Mektepleri açıldı ve okuma-yazma seferberliğine başlanmıştır.
- Türk tarihini araştırma amacıyla Türk Tarih Kurumu kurulmuştur (15 Nisan 1931).
- Türk dilinin geliştirilmesi ve yabancı kelimelerden arındırılması için Türk Dil Kurumu kurulmuştur (12 Temmuz 1932).
- İstanbul’daki Dârü’l-Fünûn kaldırılmış, yerine İstanbul Üniversitesi kurulmuştur (1933). Bu üniversite içinde bir Hukuk fakültesi açılmıştır.
- Ankara’da Dil Tarih Coğrafya Fakültesi, Yüksek Ziraat Fakültesi açılarak Ankara Üniversitesi‘nin temeli oluşturulmuştur (1933).
- Osmanlı Devleti’nin Sanayi-i Nefise Mektebi Güzel Sanatlar Akademisi‘ne dönüştürülmüştür, ayrıca Devlet Konservatuarı açılmıştır.
E) TOPLUMSAL ALANDA YAPILAN İNKILAPLAR
- Şapka Kanunu kabul edilmiştir (25 Kasım 1925).
- Tekke, zaviye ve türbeler kapatılmıştır (30 Kasım 1925).
- Miladi Takvim kabul edilmiştir (26 Aralık 1925). 1 Ocak 1926’dan itibaren uygulanmaya başlanmıştır.
- Ölçülerde değişikliği öngören kanun kabul edilmiştir (1931). Ölçülerde metre, kilo ve litre sistemi getirilmiştir.
- Soyadı Kanunu kabul edilmiştir (21 Haziran 1934).
- Bir kanunla “hanım, hanımefendi, ağa, bey, paşa, hoca, hafız, şeyh, molla” gibi unvanların ve Osmanlı idarecilerinin verdiği rütbelerin, nişanların kullanılması yasaklanmıştır (1934).
- Bir başka kanunla da din adamlarının ibadethaneler ve ayinler harici dini kıyafet giymesi yasaklanmış, yalnız dinlerin resmi temsilcilerinin dini kıyafet giymelerine izin verilmiştir (1934).
- Hafta tatili; Pazar günü olarak kabul edilmiştir (1935).
F) EKONOMİ ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR
a) Sanayi Alanındaki Gelişmeler
- Türkiye İktisat Kongresi toplanmıştır (18 Şubat-4 Mart 1923). Bu kongrede:
- Misak-ı İktisadi (Ekonomik Yemin) kabul edilmiştir.
- Küçük imalathanelerin hızla fabrikaya çevrilmesine,
- Hammaddesi yurt içinde bulunan malların işlendiği sanayinin kurulmasına,
- Özel sektörün yapamadığı işlerin devlet tarafından yapılmasına,
- Özel sektöre kredi sağlayacak bir bankanın kurulmasına,
- İşçilerin durumunun düzeltilmesi için çalışmalar yapılmasına karar verilmiştir.
- Osmanlı‘dan kalan yıpranmış işletmeleri onarmak için Sanayi ve Maadin Bankası kurulmuştur (1925).
- Teşvik-i Sanayi Kanunu çıkarılmıştır (28 Mayıs 1927). Bu kanunla özel sektöre yatırım yapabilmesi için imkanlar sağlanmıştır.
- Birinci Beş Yıllık kalkınma Planı hazırlanmıştır (1934). Bu çerçevede 1937 yılına kadar 16 fabrika ve banka kurulmuştur. Bazıları şunlardır:
- Sümerbank,
- Etibank ve Maden Tetkik Arama Enstitüsü (MTA),
- Malatya, Kayseri, Ereğli, Nazilli’de pamuklu dokuma fabrikaları,
- Bursa’da Merinos Fabrikası,
- İzmit’te Kağıt Fabrikası,
- Gemlik’te İpek Fabrikası,
- İstanbul Paşabahçe’de Şişe ve Cam Sanayii,
- Beykoz’da Deri Fabrikası,
- Özel sektör Uşak’ta ilk Şeker Fabrikası,
- Atatürk’ün ölümünden sonra ilk kez Karabük’te Demir-Çelik Fabrikası kurulmuştur (1939).
b) Tarım Alanındaki Gelişmeler
- Âşâr (öşür) Vergisi kaldırılmıştır (17 Şubat 1925). Yerine Arazi Vergisi konmuştur.
- Ziraat Bankası’nın çiftçiye verdiği kredi miktarı arttırılmıştır.
- Çiftçilerin traktör kullanması için teşvikler yapılmıştır.
- Çiftçilere ucuz makineler dağıtılmıştır.
- Tarım Kredi Kooperatifi kurulmuştur (1929).
- Tarımla ilgili bilimsel araştırmalar yapılması için Yüksek Ziraat Enstitüsü kurulmuştur.
c) Ticaret Alanındaki Gelişmeler
- Kapitülasyonlar, Lozan Antlaşması’nda kesin olarak kaldırılmıştır (24 Temmuz 1923).
- İş sahiplerine kredi vermesi amacıyla İş Bankası kurulmuştur (1924).
- Kabotaj Kanunu kabul edilmiştir (1 temmuz 1926). Böylece Türk karasularında gemi işletme hakkı yalnızca Türkler’e verilmiştir.
- Denizbank Kurulmuş ve denizcilik alanında çalışmalar hız kazanmıştır.
- Avrupa iş dünyası ile problem yaşanmaması için hafta tatili Pazar günü olarak kabul edilmiştir (1935).
d) Bayındırlık Alanındaki Gelişmeler
- Yabancı şirketlerin elinde olan demiryolları satın alınarak devletleştirilmiştir.
- Cumhuriyetin ilanından 1938’e kadar 3,360 km yeni demiryolu döşenmiştir
- Osmanlı Devleti zamanında Türkiye’de karayolları 18,335 km iken, 1948 yılında ise bu rakam 45,000 km’ye ulaşmıştır.
- Kabotaj Kanunu’ndan sonra pek çok liman ve iskele yapılmıştır.
Not 1: 1929 Dünya Ekonomik Krizi sırasında ülke ekonomisini korumak için gümrük tarifeleri yükseltilerek dış rekabette ülkemiz sanayisi korunmaya çalışılmıştır.
Not 2: 1934-1939 yılları arası Devletçilik politikasının en yoğun uygulandığı dönemdir.
Not 3: 1939’da hazırlanan İkinci Beş Yıllık kalkınma Planı, II. Dünya Savaşı’nın başlaması nedeniyle uygulanamamıştır.