Servet-i Fünun (Edebiyat-ı Cedide)
- Servet-i Fünun Dergisi etrafında, Recaizade Mahmut Ekrem’in önderliğinde toplanan bazı gençler Tevfik Fikret’in derginin başına getirilmesiyle edebi bir topluluk niteliği kazanır.
- Daha sonra Cenap Şahabettin, Mehmet Rauf, Celal Sahir Erozan, Ali Ekrem Bolayır, Hüseyin Cahit Yalçın, Halit Ziya Uşaklıgil’in katılımıyla bu topluluk genişlemiştir.
- Eserlerinde toplumsal konulara çok yer verilmemiştir.
- Fransız edebiyatından etkilenmişlerdir.
- Aruz ölçüsünü başarıyla kullanılmıştır. (Sadece Tevfik Fikret “Şermin” adlı eserini hece ölçüsüyle yazmıştır.)
- Genelinde çoğunlukla uzak ülkelere gitme hayali vardır.
- Sanat için sanat ilkesine bağlıdır.
- Nazım nesre yaklaştırılmıştır ve şiirde de konu bütünlüğüne önem verilmiştir.
- Batı’dan sone ve terzarima gibi yeni nazım şekilleri alınmıştır.
- Roman yazmak konusunda Halit Ziya oldukça başarılı eserler vermiştir.
- Şiirde parnasizm ve sembolizm akımı bu dönemde oldukça etkilidir.
SERVET-İ FUNUN EDEBİYATI SANATÇILARI
TEVFİK FİKRET (1867-1915)
- Türk edebiyatının ve kendi akımının en önemli şairlerindendir.
- Aruz ölçüsünü Türkçeye başarıyla uygulamıştır.
- Onun sayesinde şiirimize fen, bilim, teknik gibi alanlar gelmiştir.
- Parnasizmden etkilenmiştir.
- Şiiri düz yazıya yaklaştırmıştır.
- Bir tek çocukla için yazdığı Şermin adlı eserinde hece ölçüsünü kullanmıştır.
- Servet-i Funun’dan sonra herhangi bir topluluğa katılmamış olup bazı sosyal şiirler yazmıştır.
- Türk edebiyatında İstanbul’u ilk kez eleştiren şair olmuştur. (Sis şiiri)
- Mehmet Akif ile atışmışlardır. Oğlu Amerika’ya okumak için gider; ancak papaz olur.
- Eserleri: Rubab-ı Şikeste, Haluk’un Defteri, Rubab-ın Cevabı, Tarih-i Kadim, Doksan Beşe Doğru, Şermin
HALİT ZİYA UŞAKLIGİL(1866-1945)
- Roman türüyle ünlü olmasına rağmen birçok türde yazdığı eseri vardır.
- Sanatlı bir söyleyişe sahip olan yazarımız aynı zamanda iyi bir gözlemcidir.
- Hikâyelerinde sıradan insanları işlerken; romanlarında üst tabakanın hayat özelliklerini işlemesine
- Realizm ve natüralizm akımını benimsemiştir.
- Eserleri teknik açıdan kuvvetlidir, bu yönüyle romancılığımızın üstadı sayılır.
- Şiirleri de düz yazıya oldukça yakındır.
- Eserleri: Aşk-Memnu, Mai ve Siyah, Kırık Hayatlar, Bir Ölünün Defteri, Aşka Dair, Kâbus.
CENAP ŞAHABETTİN (1870-1934)
- Sanat için sanat görüşünü benimsemiştir.
- Birçok dizesi halk arasında atasözü gibi kullanılmaktadır.
- Dilini süslemiş, kelime oyunları bol, söz sanatları oldukça fazla kullanmıştır.
- Şair şiirin kelimelerle resim yapma eylemi anlamına geldiğini düşünmektedir.
- Eserleri: Hac Yolunda, Evrak-ı Eyyam, Tamat, Nesr-i Harp, Nesr-i Sulh, Afak-ı Irak Tiryaki Sözleri.
HÜSEYİN CAHİT YALÇIN (1874 – 1957)
- Hikâyeci ve roman olarak ün kazanmış daha sonraları siyasi yazarlığa geçmiştir.
- Roman ve hikâyelerinde kullandığı üslup şairane ve süslüdür.
- Hikaye ve roman haricinde; fıkra, anı, eleştiri, mensur şiir türlerinde de eserler yazmıştır.
- Eski-yeni tartışmalarında yeni edebiyatın başta gelen savunucularındandır.
- “Edebiyat ve Hukuk” (çeviri) makalesinden dolayı Servet-i Fünun dergisi kapatılmasına sebep olmuştur.
Eserleri:
- Hikâye: Hayat-ı Muhayyel
- Roman: Hayal içinde
- Eleştiri: Kavgalarım
- Anı: Edebi Hatıralar (Edebiyat Anıları), Siyasal Anılar
AHMET HİKMET MÜFTÜOĞLU (1860 – 1927)
- Sanatlı, ağır bir dille yazdığı hikâyelerle Servet-i Fünun topluluğu içinde yer almıştır.
- Hikâyeleri daha çok Maupassant tarzına (olay hikâyeciliği) uygundur.
- Türkçülük ve Yeni Lisan akımını benimsedikten, Türk Yurdu, Türk Derneği dergilerine geçtikten sonra milli konularda sade bir dille hikâyeler yazmıştır.
Eserleri:
- Hikâye: Haristan ve Gülistan, Çağlayanlar
- Roman: Gönül Hanım
SÜLEYMAN NAZİF (1870 – 1927)
- Namık Kemal başta olmak üzere yazdığı ilk şiirlerde Tanzimat şairlerinden etkilenmiştir.
- Verdiği eserlerin türleri genelde makale, şiir, mensur şiir, mektup şeklindedir.
- Nesirlerinde ahenk kaygısıyla yabancı sözcük ve tamlamalardan yararlanmıştır.
Eserleri:
- Şiir: Gizli Figanlar, Firak-ı Irak, Malta Geceleri (nazım nesir karışık)
MEHMET RAUF (1876-1931)
- Edebiyatımızda ilk psikolojik roman olan “Eylül” ü yazmıştır.
- Çok fazla bir edebi kimliği yoktur.
- Halit Ziya’nın etkisinde kalmıştır.
SERVET-İ FUNUN DÖNEMİNİN BAĞIMSIZ İSİMLERİ
HÜSEYİN RAHMİ GÜRPINAR (1864-1944)
- Realist-natüralist akımlardan etkilenen bir yazardır.
- Sanat, toplum içindir görüşündedir.
- Hemen hemen her konu onun eserlerine konu olabilmiştir.
- Mizaha unsuruna ve günlük konuşmalara sıklıkla başvurmuştur.
- Ona göre roman sokağın aynasıdır.
- Eserlerinde genel olarak işlediği konular ise; yabancı hayranlığı, mürebbiye takıntısını, kadın dedikoduları…
- Eserleri daha çok İstanbul merkezlidir Anadolu’ya pek değinmemiştir.
- Eserleri: Şık, Mürebbiye, İffet, Şıpsevdi, Gulyabani, Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç, Ben Deli Miyim? Nimetşinas
AHMET RASİM (1865-1932)
- Eserlerinde konu daha çok ele aldığı kişilerin geleneklerinden, göreneklerinden, inançlarından bahsetmiştir.
- Yazdığı eserlerde sohbet havası vardır.
- Ahmet Mithat Efendi’nin edebi çizgisini izlemiştir ve Servet-i Fünundan uzak durmuştur.
- Eserlerinde yaşadığı döneme ait ayrıntılı bilgilere yer vermiştir.
- Kadın-erkek ilişkileri konusunu eserlerinde katı ve ahlakçı bir tutumla işlemiştir.
- Şarkı da bestelemiştir.
- Başlıca eserleri: Hamamcı Ülfet (1922), Fuhş-ı Atik (1924), İki Güzel Günahkar, Afife, Kitabe-i Gam, Şehir Mektupları, Falaka, Muharrir Şair Edip, Ramazan Sohbetleri, Menakıbı İslam, Eşkali Zaman, Ciddü Mizah, Gülüp Ağladıklarım, Muharrir Bu Ya, Osmanlı Tarihi, İki Hatıra Üç Şahsiyet, İstibdattan Hakimiyeti Milliyeye, Romanya Mektupları