Tanzimat I. Dönem Özellikleri | Tanzimat II. Dönem Özellikleri |
Bu döneme verilen bir diğer ad “Şinasi-Ziya Paşa-Namık Kemal” okuludur. | Bu dönemin bir diğer adı olarak “Ekrem-Hamit-Sezai” okulu denmiştir. |
Edebiyat halkın eğitilmesinde bir araç olarak görülmüştür. Toplum için sanat anlayışı benimsenmiş. | Sanat, sanat içindir anlayışı benimsenmiş ve konularda politik ve sosyal söylemlere yer verilmemiştir. |
Divan edebiyatı eleştirilse de onun etkisinde kalınmış. Divan şiirinin şekil özelliklerinden yararlanırken konu bakımından farklı konulara devam edilmiştir. | Divan edebiyatı şekil özellikleri kullanılmaya devam edilmiştir ve bunu inkar etmemişlerdir. |
Divan edebiyatındaki parça güzelliği yerine bütün güzelliğine yani konu bütünlüğüne önem verilmiş. Şiirlerde ilk kez konuya uygun başlık kullanılmıştır. | Divan şiiri nazım biçimlerinden yavaş yavaş uzaklaşılmaya çalışılmış, şiirde bazı biçimsel yeniliklere başvurulmuş ve bunun için de Batı’dan alınan nazım biçimleri ilk kez denenmiştir. |
Dilde sadeleşme savunulmuş ancak bundan bir başarı alamamışlardır. | Birinci döneme göre daha ağır bir dil kullanılmıştır buradan da anlayacağımız gibi dilde sadeleşme fikri bir kenara bırakılmış |
Vatan, adalet, millet, devlet, hak, özgürlük, eşitlik gibi temalar ilk kez işlenmiş, edebiyat bu kavramların halka benimsetilmesi için araç olarak görülmüştür. | Bireysel ve metafizik temalar işlenerek şiirin konusu genişletilmiştir. Recaizade’nin “Güzel olan her şey şiirin konusu olabilir.” Görüşü etkili olmuştur. |
Fransız edebiyatı örnek alınmış ve en çok da klasisizm ve romantizm akımının etkisinde kalınmıştır. | Hikâye ve romanda realizm ve natüralizm akımı ağır basmıştır. Şiirde ise romantizm akımı etkili olmuştur. |
Tiyatro halkı eğitmek için bir okul olarak düşünülmüştür, sahne dili ve tekniği açısından başarılıdır. | Tiyatro ikinci planda kalmış ve genellikle oynanmak için değil okunmak için yazılmıştır. |
Halkın okuma alışkanlığını gazete ile yükseltme amacı güdülmüştür. | Gazetenin etkisi azalmış, halka yönelik işlevini yitirmiştir. |
Romanlarında genellikle halkı aydınlatma amacı olduğu için zaman zaman romanın akışını keserek okuyucuya bilgi vermiş ve eserlerde kişiliklerini gizlememişlerdir. | Romanın akışı kesilerek okuyucuya bilgi verilmesi azalmış, sanatçılar eserlerinde kişiliklerini gizlemişlerdir. Bununda realizm akımının etkisiyle olduğu söylenebilir. |
TANZİMAT EDEBİYATI BİRİNCİ DÖNEM SANATÇILARI
İBRAHİM ŞİNASİ (1826 – 1871)
- 1. dönem Tanzimat edebiyatının öncüsüdür.
- Dilde sadeleşme hareketine de öncülük etmiştir.
- Noktalama işaretini ilk kez Şinasi kullanmıştır.
- Yazdığı kasidelerinde içerik ve şekil bakımından yenilikler görülür.
- Bütün güzelliğine önem vermiştir.
- Çeviri yaptığı eser. La Fontaine’in fabllarıdır.
- Durub-ı Emsal-i Osmaniye adlı eserinde atasözlerini bilimsel bir anlayışla derlemiştir.
- İlk tiyatro eseri Şair Evlenmesi’ni yazmıştır. Şair Evlenmesi’nin konusu ise görücü usulü ile evliliğin yanlışlığıdır.
- İlk özel gazete olan Tercüman-ı Ahvali Agâh Efendi’yle beraber çıkarmıştır.
- İlk makale olan Tercüman-ı Ahval Mukaddimesi de Şinasi tarafından yazılmıştır.
- Bir başka gazete olarak Tasvir-i Efkârı çıkarmıştır.
- Şiir çevirileri yapmıştır ve bu şiirler Tercüme-i Manzumede toplamıştır.
Eserleri
- Tiyatro: Şair Evlenmesi
- Şiir: Müntehabat-ı Eş’ar
- Derleme: Durub-ı Emsal-i Osmaniye
- Sözlük: Kamus-ı Osmanî (tamamlayamamıştır)
- Çeviri: Tercüme-i Manzume
ZİYA PAŞA (1829 – 1880)
- Şiirleri daha çok divan edebiyatı tarzındadır.
- Şiir ve İnşa adlı makalesinde halk edebiyatını överken daha sonra yazdığı “Harabat” adlı antoloji ile divan edebiyatını övmüş, bu yüzden Namık Kemal tarafından eleştirilmiştir.
- Genellikle aruzu kullanmakla birlikte hece ölçüsüyle yazdığı şiirleri de vardır.
- Bağdatlı Ruhi’ye nazire olarak yazdığı Terkib-i Bent’i edebiyatımızda önemli yer tutar
- Şiirini aracı olarak görerek toplumdaki olumsuzlukları eleştirmiş ve felsefi konuları ele almıştır.
- Toplumsal şiirlerinde hak, hürriyet, adalet, medeniyet, ahlak gibi kavramları işlemiştir.
- Namık Kemal’le birlikte yurt dışında çıkarılan ilk gazete olan “Hürriyet”i açmıştır.
- Romantizmden etkilenmiştir.
Eserleri
- Şiir: Eş’ar-ı Ziya
- Antoloji: Harabat (Antoloji, III cilt)
- Tercüme: Rüya’nın Encamı, Endülüs Tarihi, Engizisyon Tarihi, Emil, Tartüffe…
- Hiciv: Zafername (Nazım-nesir karışık)
- Makale: Şiir ve İnşa
- Mektup: Veraset Mektupları
- Anı: Defter-i Amal
NAMIK KEMAL (1840 – 1888)
- “Vatan şairi” de denmektedir.
- Farklı türlerde eser vermiştir; şiir, eleştiri, biyografi, roman, tarih, makale..
- “Toplum için sanat” anlayışını bensimsemiştir.
- Eserlerinde vatan, hürriyet, özgürlük, eşitlik gibi konuları işlemiştir.
- Fikir adamı kimliği de önemlidir.
- Dönemin özelliği gibi dilin sadeleşmesi taraftarıdır.
- Şiirlerini, heyecanlı bir şekilde, söylevci edasıyla yazmıştır.
- Genellikle aruzu kullanmıştır ama hece ile şiirler de yazmıştır.
- Şiirlerinde hem konu hem de biçim bakımından yenilikler görülür.
- Ziya Paşa’nın eski edebiyatı övdüğü “Harabat” adlı antolojisini eleştirmek amacıyla yazdığı “Tahrib-i Harabat”la ilk eleştiri kitabı örneğini vermiştir.
- “Vatan Makalesi” adlı yazısı oldukça önemlidir.
- Tasvir-i Efkâr gazetesini Şinasi’den devralmıştır ve devam ettirmiştir.
- Ziya Paşa ile birlikte Londra’da Hürriyet gazetesini çıkarmıştır.
- Mektupları vardır. Magosa’da yazdığı mektuplar Batılı anlamda anı türünün ilk örneği sayılmaktadır.
- Romantizmden etkilenmiştir.
Eserleri
- Roman: İntibah, Cezmi
- Tiyatro: Vatan yahut Silistre, Gülnihal, Kara Bela, Akif Bey, Celalettin Harzemşah, Zavallı Çocuk
- Eleştiri: Tahrib-i Harabat, Takib-i Harabat (iki eser de Ziya Paşanın Harabat’ına karşı yazılmıştır.), İrfan Paşa’ya Mektup, Renan Müdafaanamesi
- Tarih: Devr-i İstila, Kanije, Silistre Muhasarası, Osmanlı Tarihi, Büyük İslam Tarihi
- Biyografi: Evrak-ı Perişan (Fatih, Yavuz Sultan ve Selahattin Eyyubi’yi anlatır.)
- Anı: Magosa Mektupları
AHMET MİTHAT EFENDİ (1844 – 1912)
- Eserlerini genellikle “halk için roman anlayışıyla” yazmıştır.
- Bu döneminin en çok eser veren yazarıdır.
- “Yazı makinesi” olarak da adlandırılmıştır, roman, hikâye ve tiyatro gibi birçok türde eser vermiştir.
- Romanlarında halkı bilgilendirmek için akışı keserek ansiklopedik bilgiler vermiştir.
- Tercüman-ı Hakikat gazetesini çıkarmıştır.
- Teknik ve üslup bakımından zayıf eserler vermiştir.
- Dili oldukça sade ve anlaşılırdır.
- Hayatını kalemiyle kazanan ilk yazarımızdır.
- Servet-i Fünun aleyhine “Dekadanlar” adlı bir yazı yazmıştır. Bu yazıyla Servet-i Fünuncuları anlaşılmaz şiirler yazdığı için eleştirmiştir.
- Felatun Beyle Rakım Efendi romanında yanlış batılılaşmayı eleştirmiştir. Bu romandaki Felatun Bey “Batı”yı, Rakım Efendi “Doğu”yu temsil eder.
- Romantizm akımından etkilenmiştir.
Eserleri
- Hikâye: Kıssadan Hisse, Letaif-i Rivayat (25 cilt)
- Roman: Yeniçeriler, Hasan Mellah, Hüseyin Fellah, Felatun Beyle Rakım Efendi, Süleyman Musli, Henüz On Yedi Yaşında, Esrar-ı Cinayat, Durdane Hanım, Dünyaya İkinci Geliş, Jön Türk, Paris’te Bir Türk…
- Tiyatro: Eyvah, Çerkez Özdenler, Çengi
- Gezi: Avrupa’da Bir Cevelan
- Biyografi: Beşir Fuat
AHMET VEFİK PAŞA (1823 – 1891)
- Kendisi hem devlet adamı hem de yazardır.
- Yaptığı çeviri ve adaptasyonlarla tanınmıştır ve bunun en ünlü örneği de Moliere’den yaptıklarıdır.
- Milliyetçilik ve Türkçülük akımlarının ilk temsilcilerinden sayılmıştır.
- Türk tiyatrosuna birçok katkısı bulunmakta ve kurucusu sayılmaktadır.
- Lehçe-i Osmanî adı verilen Anadolu Türkçesinde yazılmış olan ilk sözlüğü hazırlamıştır.
- Klasisizm akımının etkisindedir.
Eserleri:
- Moliere’den Tiyatro Çeviri ve Uyarlama: İnfal-i Aşk, Zor Nikah, Zoraki Tabip, Tabib-i Aşk, Meraki, Azarya, Yorgaki Dandini, Savruk, Kocalar Mektebi, Kadınlar Mektebi
- Sözlük: Lehçe-i Osmanî
- Tarih: Şecere-i Türk Çevirisi (Ebulgazi Bahadır Han’ın bu önemli eserini Türkiye Türkçesi’ne çevirmiştir.)
ŞEMSETTİN SAMİ (1850 – 1904)
- Türk edebiyatındaki ilk yerli romanımız olan Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat’ı yazmıştır ve diğer önemli eserleri; Kamus-ı Türkî, Kamus-ı Alam ve Orhun Kitabeleri çevirisidir.
ALİ SUAVİ (1839 – 1878)
- ‘’Muhbir’’ gazetesindeki yazılarında kullandığı dil sadedir ve Tanzimat dönemindeki dilde Türkçülük hareketine öncülük etmiştir.
- Bu dönemde oluşan milliyetçilik düşüncesinin kökleşmesine çalışmıştır.
- “Hive Hanlığı” adlı eserinde milliyetçi yönü öne çıkar.
- “Kamusü’l-UIum ve’l-Maarif” (Bilim ve Kültür Sözlüğü) adlı bir ansiklopedisi de vardır.
DİREKTÖR ALİ BEY (1844 – 1899)
- Tiyatro alanındaki önemli çalışmaları vardır bunlardan en önemlisi; Ayyar Hamza adlı uyarlamasıyla tanınır.
- Diğer önemli eserleri: Kokona Yatıyor (tiyatro), Seyahat Jurnali (Batılı anlamda ilk günlüktür.)
TANZİMAT EDEBİYATI İKİNCİ DÖNEM SANATÇILARI
RECAİZADE MAHMUT EKREM (1847 – 1914)
- “Üstat” olarak da bilinmektedir.
- 2. Dönem Tanzimat edebiyatının önder nitelikli üyesidir.
- Şiir, hikâye, roman, tiyatro, eleştiri türlerinde eserler vermiştir.
- “Her güzel şey şiirin konusu olabilir.” görüşüyle Türk şiirinin konusunu genişletmiştir.
- “Sanat, sanat içindir.” anlayışını benimsemiştir.
- Edebiyatımızdaki ilk realist roman olan Araba Sevdası’nda “Bihruz Bey” karakterinden hareketle yanlış Batılılaşmayı eleştirmiştir.
- Muallim Naci’yle eski-yeni edebiyat tartışmaları yapmıştır; yeni edebiyatı ve “kulak için kafiye” anlayışını savunmuştur.
- Şiirlerinde romantik akımın, romanlarında ise; realizmin etkisindedir.
- Edebiyat bilgilerini barındıran bir ders kitabı vardır adı: Talim-i Edebiyattır.
- Eserleri:
- Şiir: Nağme-i Seher, Yadigar-ı Şebab, Pejmürde, Nijad Ekrem (Ölen oğlu için yazmıştır), Zemzeme (III Cilt)
- Tiyatro: Afife Anjelik, Vuslat yahut Süreksiz Sevinç, Çok Bilen Çok Yanılır, Atala
- Roman: Araba Sevdası (ilk realist romandır.)
- Hikâye: Şemsa, Muhsin Bey
- Eleştiri: Takdir-i Elhan (Muallim Naci ile kavgaları, kafiye konusu)
ABDÜLHAK HAMİT (TARHAN) (1852 – 1937)
- Şair-i Azam olarak da söylenebilir.
- Tanzimat edebiyatının I. dönemiyle başlayan yenileşme hareketindeki asıl başarıyı şiirleriyle sağlamıştır.
- Konuları genellikle: Ölümü ve metafizik, aşk, doğa, vatan sevgisi…
- Sanat, sanat içindir anlayışındadır.
- Aruzu kullanırken hece ölçüsünü de kullanmıştır.
- Şiirlerinde tezat kullanımına sıkça yer vermiştir ve bunun yanında şiirlerinde şaşırtmaca ögelerine de yer vermiştir.
- Edebiyatımızdaki ilk pastoral şiir niteliğinde olan Sahra’yı yazmıştır.
- Dili oldukça süslü ve sanatlıdır; dil kurallarını fazla zorlamıştır.
- Romantizm akımının etkisindedir.
- Tiyatro türünde yazdığı eserleri sahne tekniğine pek uygun değildir genellikle okunmak için yazılmıştır.
- Hem hece hem de aruzu kullanarak manzum olarak kaleme aldığı tiyatroları vardır. Bazı tiyatroları damensur olarak kaleme alınmıştır.
- Tiyatrolarındaki konular; tarihsel ve hayali niteliktedir.
Eserleri
- Şiir: Sahra, Divaneliklerim yahut Belde, Makber, Ölü, Bunlar Odur, Hacle, Baladan Bir Ses…
- Tiyatro: Macera-yı Aşk, Sabr-ü Sebat, İçli Kız, Duhter-i Hindu, Nesteren, Eşber, Tezer, Finten, İbn-i Musa, İlhan, Turhan yahut Endülüs’ün Fethi
SAMİ PAŞAZADE SEZAİ (1860 – 1936)
- Tanzimat edebiyatının realist yazarları arasındadır.
- İngiliz ve Fransız Edebiyatını iyi bilen onlara hakim olan bir yazardır.
- En tanınan romanı esir kız Dilber’in maceralarını anlattığı “Sergüzeşt” tir. Bu romanda kölelik düzenini eleştirmiştir.
- Sergüzeşt (macera anlamına gelmektedir)’in bir önemli özelliği de romantizmden realizme geçiş özellikleri taşır.
- Genellikle toplumsal sorunları işlemiştir.
- Dönemin düşünce yapısına göre sade bir dil kullanmıştır.
- Eserleri:
- Roman: Sergüzeşt
- Hikâye: Küçük Şeyler (Batılı anlamda ilk öyküler.)
- Gezi-sohbet: Rumuzü’l-Edep
- Tiyatro: Şir
MUALLİM NACİ (1850 – 1893)
- Tanzimat edebiyatında dahi divan edebiyatı alışkanlıklarını savunan ve sürdüren bir yazardır.
- “Kafiye, göz içindir.” anlayışını savunmuş ve nu yüzden de Recaizade Mahmut Ekrem ile tartışmıştır.
- Dili sade olan ve hece ölçüsünü kullandığı şiirleri de mevcuttur.
Eserleri
- Şiir: Ateşpare, Füruzan, Şerare
- Eleştiri: Muallim, Demdeme
- Anı: Ömer’in Çocukluğu
- Sözlük: Istılahat-ı Edebiye, Lügat-i Naci
NABİZADE NAZIM (1862 – 1893)
- Realist ve natüralist özellikler taşıyan bir yazarımızdır.
- İlk köy romanı olan Karabibik‘i (1890) yazmıştır.
- Zehra adlı realist-natüralist romanı edebiyatımızda ilk psikolojik roman denemesi ve ilk tezli romandır.